30 Ekim 2017 Pazartesi

ŞANSLI GENLER

Çok güzel genlere sahip olanlar var. Resmen ailenin en seçme fiziksel özelliklerini özenle almış gibi. Selvi boylu, yese şişmanlamaz, saçı parlak halat gibi, dişi inci, tırnaklar pembiş, cildi pamuk, vücudu günde 3 saat spor yapmışçasına çoğumuzun ciddi mesai harcayarak ulaştığı sonuçlar.. Eğer bu şanslı genleri hoyrat kullanmazsa hayatı boyunca efor sarfetmeden kendinden memnun bir hayat geçebilir elbette. Elimizde bu tarz bir combo menümüz yoksa ve kozmetik görünüşümüz ciddi motivasyon sebebimizse demek ki bir şeyler yapmalı. En önemli başlangıç beslenme. Küçükken başlayan doğru beslenme alışkanlıkları ilerleyen yaşlarda kendimizden memnun bir hayatın anahtarı olacaktır. Çevrenizdeki doğru beslenmeyenlere gözlerinizi kapatmayın. Geç hiçten iyidir. Sevgiler


22 Ekim 2017 Pazar

Koçun Sana Ne Yapar?

Genel olarak senin yaşamındaki hedeflerine ulaşmandaki yardımcınım. İç sesinim. Sana önce hedeflerini netleştirmekte, daha sonra da bu hedeflere ulaşmak için gerekli stratejileri bulup uygulamanda yardımcı olurum. Seni dinlerim. Yol gösterir ve destek olurum.
Sen hedefine ulaşana kadar peşini bırakmam ve pes etmene izin vermem. Zor günlerinde, motivasyonun dibe vurduğu zamanlarda elinden tutup seni tekrar yukarı çeker, yola girmeni sağlarım. Düzenli olarak bana hesap verme sorumluluğun olunca, kendinden başka birinin daha bu yolda desteğini almış olursun. Böylece yıllardır hayalini kurduğun is ya da yaşamsal hedeflerine ulaşırsın. Neden böyle bir tecrübe yaşamak istemeyesin ki? Geç, hiçten iyidir. Sevgiler


19 Ocak 2017 Perşembe

Vira Vira

elveda 20ler ver elini 30 lar. o bana gelmeden ben ona gittim ki zorlanmayayim diye. 2 yildir soranlara 30 diyordum ve artik hazirim. fiziksel olarak hala 20li yaslarda gostermenin avantajiyla, 30lu yaslarin olgunlugunun yukleniyor olmasinin rahatligindayim.
bugun yeni bir cizgi cektim. alnima degil yoluma. gecmisimden altin degneklerim haricinde kimseye yer yok. beni uzuntulere surukleyen insanlara yeniden sans yok. neler mi var? son 5 yilin en buyuk ogretisi: yillar sonrasini planlarken, 1 gun icinde butun hayatimin bastan asagi degisebilecegini gorup, uzun vadeli planlarimi, belli belirsiz sekilde, nispeten akisina birakmak mesela... bir de bir kucuk yengec meselem yazimm yuzumu guldurenim kalbimi isitanim ne guzel bir zamanda geldin sen kucuk gozdem...
5 yillik fetret devrinde gibiydim, artik yukselisin ayak seslerini duyma zamani geldi de geciyor bile...
peki ne mi isterdim? elbette 20li yaslarimin baslarindaki bana bir suru nasihat vermek; kendimi idareli kullanabilmek ve yipratmamak adina... e tabi 30lu yaslarimdan da bir kac istegim var; lutfen bana sans getir, az sasirt, hirpalama; gerisini ben hallederim.
ve son soz: herkese kismet olmayacagini bildigim az ama oz biriktirdigim kosulsuz sartsiz yanimda olan sahane insanlarim iyi ki varsiniz. ve tabi hayatimin bir sekilde kesistigi diger kiymetli arkadaslarima; iyi olan kazansin demek istiyorum... hayatta kim neyi kazanc olarak goruyorsa tabii... yeni yasim hos gelsin sefalar getirsin. gec hicten iyidir. sevgiler






18 Ekim 2016 Salı

Hadi hadi hadi

Günün Özeti:
Kadın frengi hastası, 8 çocuğu var. Bu çocukların üçü sağır, ikisi kör, birisi de zeka engelli. Kadın hamile ve doğan çocuk BEETHOVEN
Sarhoş baba, hasta anne, yatılı okullarda geçen yalnız bir çocukluk, bitmeyen depresyon ve sara hastalığıyla mücadele eden dahi; DOSTOYEVSKİ
6 çocuktan ilki o, iki erkek kardeşi bebekken ölüyor, üç kızkardeşi nazi zulmünde ölüyor. Babası baskıcı, geçimsiz. O ise hep yalnız; Onun adı KAFKA
11 yaşında babasını kaybediyor, dedesi sert kişilik. Onu evden gönderiyor. Yoksul aile, 11 yaşında tersanelerde çıraklığa başlıyor; GORKİ
Babasından sürekli kemerle dayak yiyen bir çocuk.. Çogu geceler sokakta yatıyor. Cildi hasta, karaciğerinden muzdarip ; BUKOWSKİ
13 yaşında annesi ölüyor, okula gidemiyor, hayatı boyunca ruhsal hastalığının tekrarlayan ataklarından muzdarip. Bir kitap kurdu; VİRGİNİA WOOLF
Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor;CHARLES DİCKENS

HADI BIRAKIN  MIZILDANMAYI SIMDI HERKES AMACININ PESINE...  Geç hiçten iyidir. Sevgiler



30 Mayıs 2016 Pazartesi

Normalin İmkansızlığı

Günün Özeti: Normali yakalamak her konuda gün geçtikçe imkansız hale geliyor. Büyük bir değişim fırtınası tüm hayatımızı, bilinen temelleri, koyduğumuz kuralları, dengeyi zorluyor ve daha karışık içinden çıkılmaz, zor yönetilir, çözülmez hale getiriyor. Hareket edememe hissi, hatta gerileme sinyallerini duyuyoruz. Peki ne mi yapmalıyız? Akışına bırakmak yerine ipleri elimize almak, önceliklerimizi doğru belirlemek, terazinin dengesinin şaşmasına izin vermemek ve en önemlisi; farkındalığımızı artırıp her konuda daha kontrollü olabilmek için kendimize bir iyilik yapıp destek almalıyız. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Hele Bi Vazgeçsene!

Günün Özeti: Vazgeçebilmek bir erdem. Bir deli güzel meziyet ki insan kolay kolay kavrayamaz önemini. Gençken daha zor buna vasıl olmak. (Tabi öyle gençler var ki ihtiyarlardan bilge) Geri kalan çoğumuz seneler geçtikçe anlarız vazgeçebilmenin kıymetini. Hayat öğretir bize. Hayat ve bir de kronikleşmiş hatalarımız... (Ne yazık ki ders almayı bilmeyenler asla öğrenemeyecektir) Genelde zannediyoruz ki vazgeçmek zayıflık belirtisi. Hatta bir nevi korkaklık, adeta acizlik. Halbuki tam tersi... Ancak kendine güvenen, karakteri sağlam ve komplekslerinden arınmış olan insanlar vazgeçmenin erdemine vakıf olabilirler. Şu hayatta yaşadığımız sorunların çoğunu vazgeçemediğimiz için yaşıyoruz aslında. Israr ve inat ettiğimiz için. Takıntılarımızdan dolayı. Farklı ve bir o kadar da zıt olan takıntı ve tutkuyu birbirine karıştırıyoruz çünkü. Hadi dönüp bakalım kayıplarımızın sebeplerine ve alalım gerekli derslerimizi. Çünkü derslerimize çalışmazsak yerimizde saymamız kaçınılmaz son. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

20 Mayıs 2016 Cuma

Beklementi

Günün Özeti: Henüz Tıbbın çare bulamadığı, kesinlikle Norveçli Bilim Adamlarının üzerinde çalışması gerektiğini düşündüğüm, tüm iletişimlerin düşmanı beklentius hayal kırıklius. İlişkileri zehirleyen, olmazsa ölecekmişiz gibi hissettiren, huzur düşmanı bir takıntı hali.
 Hayal kurmanın güzel ve geliştirici olduğu bir gerçek. Motivasyon için gerekli. Ancak en büyük hata birileri veya bir şeyler üzerinde kurduğumuz hayallerin gerçek olacağına mantık üzeri kendimizi inandırmak. İlerleyen süreçte inandığımız hayalin gerçekten uzakta olduğunu fark ettiğimiz anda düştüğümüz durum, ego savaşından başka bir şey değil.
Bir terazi gerek;  kişiler veya olaylar üzerinden dengeli beklentilere girmek için... Kendimiz, annemiz, babamız, kardeşimiz, çocuğumuz, sevgilimiz, kocamız, arkadaşımız, işimiz, vücudumuz, sağlığımız; ne veya kim olduğu fark etmez, Gerçekçi ve motive eden-hedef koyan-geliştiren türden olmalı; gerileten, takıntı yaptıran, negatif beklentiler değil. Gerçekleşmediğinde intikam alma dürtüsüne yenik düşmemek için kendimize dürüst olmalıyız. Hadi şimdi hayata karşı tüm beklentilerinizi gözden geçirelim ve o küçük kelepçeler için neler yapacağımıza karar verelim. Geç hiçten iyidir. Sevgiler