8 Nisan 2016 Cuma

Öğrendim Ben, Bitti Oldu

Günün Özeti: Öğrendiğimiz şeyleri nasıl kalıcı hale getirebileceğimiz ile ilgili türlü yöntemler var. Ama bunların içinde kesinlikle en önemlisi öğretmeye çalışmak hiç kuşkusuz. Çünkü bundan iyi pratik yapma yöntemi olamaz. İnsan paylaştıkça çoğalır, daha çok öğrenir, öğrendiğini zannettiği şeylerde kaçırdıklarını yakalar, pekiştirir hatta uzmanlaşır. Öğrendiğimizi saklamak ise onları var olanı küçültür, gelişmemizi engeller, zamanla silinir gider. Artık bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki yaşadığımız dönem sayesinde... Önemli olan var olan bilgiyi öğrenme sürecimize sokup kalıcı hale getirmek. Uzun lafın kısası öğrendiğimiz her şeyi ihtiyacı olan veya ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz kişilerle paylaşmamız ve bunu kendimiz için yaptığımıza yürekten inanmamız. (kazan×kazan durumu) Geç hiçten iyidir. Sevgiler


7 Nisan 2016 Perşembe

Tek Ebeveynli Dev Aile

Günün Özeti: Boşandım, ayrı yaşıyorum, eşimi kaybettim, ya da çocuğumu tek başıma büyütmeye karar verdim. Sebebi ne olursa olsun son zamanlarda bu aile tipi gün geçtikçe hatrı sayılır oranda artmaktadır. Böyle bir durum içerisindeysek bir takım olumsuz getirilerle mücadele etmek durumunda kalabilme ihtimalini göz ardı etmemeliyiz. Doğuracağı kötü sonuçları sıralayıp can sıkmak ve panikletmek derdinde değilim. Ancak huzur ve çocuğumuza faydalı olabilmek için ilk adım (en zor olan) sınırları çizmek olmalı. Hem de hayatın her alanındaki sınırları... Çünkü ilerleyen süreçte vakit yetersizligi, olası ekonomik sıkıntılar, yalnızlık hissi, boşvermişlik, başaramama inancı bizleri içinden çıkılması zor durumlara sokabilir. Hataları yapıp sürekli sil baştan başlamaya çalışmak yerine en baştan yol çizmek işimizi kolaylaştıracaktır. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

6 Nisan 2016 Çarşamba

Şans Verdim Ya

Günün Özeti: Şans verdiğimiz bir çok konu var hayatımızın içinde. Daha önce hiç giymediğimiz bir kıyafete, tadını bilmediğimiz bir yiyeceğe, hiç gitmediğimiz bir mekana, tercih etmediğimiz bir markaya, iletişimde olmadığımız bir insana ya da ilişkimize... Örneklerini çoğaltıp tonla madde ekleyebiliriz. Benim bu başlığı açma sebebim tabii ki ilişkilere verilen veya verildiği sanılan şanslar. İnsanların arasında dönen şöyle bir inanış var "şans vermek kendini kandırmaktır, hiçbir şey değişmez" Yaşanılanların çoğunluğu göz önünde bulundurulursa doğru olabilecek bir yorumlama, ancak asıl yanılgı 'biz gerçekten şans veriyor muyuz?' noktasında başlıyor. Bir ilişkiyi ele alalım; erkek kadını aldatmış olsun. Kadın da önce çok öfkelenmiş, çaresiz kalmış ama çeşitli düşünce ve sebeplerden şans vermiş olsun. Eğer geçmişe sünger çekemeyip, yaşananları ısıtıp ısıtıp ortaya koyar, her an aynı şey olacakmış gibi tetikte durup, huzursuz bir ortam oluşuyorsa bunun adı şans vermek değildir. Genelde insanların yaptığı budur. Ancak bunun adı gitmeme ama cezalandırmadır. İçten içe cezalandırmaya, yaşanılacak ortam bırakmamaya kadar gider bu... O yüzden ilişkilerinize şans vermek durumunda kaldıysanız, bu durumu ve eylemlerinizi gözden geçirin. Hareketlerinizi ve karşı tarafı iyi analiz edin. Şu aşamada oluşan ön yargılar iyi bir dost olmaz size. Hayat kendinizi negatif iletişimlere maruz bırakmayacak kadar kısa. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

5 Nisan 2016 Salı

Akran Zorbalığı Diye Bir Şey

Gün Özeti:
Hiç bir çocuğun ne büyüklerden ne de başka bir çocuktan şiddet( fiziksel/duygusal/sözel) görmesine izin verilmemeli. Çocuk bunlar diye masumlaştırdığımız; ancak kendi içlerinde fazlasıyla acımasız davranışlar sergileyerek, büyük izler bırakan, genelde zarar görmeyen tarafların görmezden geldiği, asla es geçilmemesi gereken bir konu... Bilinmelidir ki görmezden gelindikçe yükselişe geçecek, doğru bir şekilde müdahale edilmesi gereken hassas bir durum... Aslında maruz kalandan çok bunu yapma eğiliminde olanın ebeveynlerinin dikkatli olması gerekli, ancak başedemeyeceklerini düşündükleri ve kimden ögrendiğini, nasıl pekiştiğini itiraf edemeyecekleri için, büyük şikayetler gelmedikçe sessiz kalmayi tercih edeceklerdir. Ama bunun bedelini de farklı sebeplerden ödeyip daha farklı kördüğümleri çözmek zorunda kalacaklarını da unutmamalıdırlar. Öncelikle şu saçmalıkları zihninizden çıkarın 'çocuklar kendilerini savunmayı ögrenmeli, meseleleri kendileri halletmeli, hayatın bir gerçeği, böyle böyle büyüyecek...' Size bu cümleler kuruluyorsa ortada sandığınızdan daha büyük bir problem var demektir, kurcalamanız istenmemektedir. İçinden çıkılmayacak sonuçlara maruz kalmadam hemen harekete geçin. Ne çocuğunuzu ezdirin, ne de çocuğunuzun bu tarz hareketlerine karşı üç maymunu oynayın.  Zorbalık ancak aileler, okul, öğretmenler, psikologlar, aile ve öğrenci koçları arasında sağlanacak uzun dönemli işbirliğiyle ortadan kalkabilir. Bu yüzden duyarsız kalmayın. Mutlaka bir uzmandan yardım alın. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

4 Nisan 2016 Pazartesi

Çocuğuma Yetmiyor

Günün Özeti: Çocuğunuz yapılan hiç bir şeyin değerini bilmiyor, mutsuz ve uyumsuz mu? Size kötü bir haberim var. Tek sorumlu sizlersiniz. Çevresinde ona temas eden yakın çevresi... Onun her istediğini almak, hatta o istemeden, ihtiyaç duyup duymadığının bile farkında olmadan hayatını doldurmak. ( kurslar, oyuncaklar, kıyafetler, geziler vs vs) Tüm bunları sınırsız vermeye çalışırken bir anda işlerin yorunda gitmediğini farketmeniz... Onun için ne yapmalıyım? Onun iyi olması, mutlu olması bize şu kadara mal oluyor. İşte bu cümleler son zamanlarda sizi çaresiz hissettiriyorsa, alışkanlıklarınızı ve davranışlarınızı değiştiremiyor bu saatten sonra hiçbir şey değişmez, alıştı artık diyorsanız büyük yanılgı içerisindesiniz. Siz doğru kuralları koyup, sınırları çizip davranışlarınızı değiştirdiğiniz anda ve tabii bu değişimde kararlı olup, istikrarlı sürdürdüğünüzde değişime çok şaşıracaksınız. Geç hiçten iyidir. Sevgiler


3 Nisan 2016 Pazar

Kaçma Zaman

Günün Özeti: Zaman bana yetmiyor. Kendime zaman ayıramıyorum. Yapmak istediklerim hep kalıyor. Her yerde olmak istiyorum ama hiç bir yerde olamıyorum gibi gibi tonla cümleniz varsa üstesinden gelebilmeniz için küçük önerilerim var. Ama öncesinde ufak bir hesap yapmak gerek. Diyelim ki 8 saat uyuyoruz, 10 saat çalışıyoruz, 2 saatte nereye kaybolduğunu bilmediğimiz süre var, 4 saatte yemek kişisel bakım ve genel düzeni sağlamak derkeeen gün bitti. Elimizde kalan yorgunluk, yetişmeyen programlar, yapmak isteyip yapamadığımız planlar vs vs. Planlı olmak sonradan çok zor öğrenilen ancak hayata geçirilmesi imkansız olmayan bir yetenektir. Bununla ilgili en önemli adım ertesi gün için hazırlanmış bir yapılacaklar listesi düzenlemek. Bunu yaparken de tüm yapılacaklara yaklaşık ama gerçekçi süreler belirlemek. Sınırsız süremiz varmış gibi davranmanın en büyük düşman olduğunu unutmayın. Uzun telefon görüşmelerini bırakın, hazırladığınız listeye sadık kalın, listeniz hep bir önceki günden yoğun olsun. Eğer tek başına üstesinden gelemiyorsanız mutlaka destek alın. Geç hiçten iyidir. Sevgiler


2 Nisan 2016 Cumartesi

Tak Takıntı

Günün Özeti: Bizi esir almış, kısıtlayan, hatta etrafımızı da rahatsız eden ve etkileyen takıntılarımız... Genetik değil tamamen öğrendiğimiz ve öğrettiğimiz yayılmaya eğilimli parazitler... Küçük gibi gözüken, onlarla yaşamaktan çoğu zaman rahatsız olduğumuzu kendimize bile itiraf edemediğimiz görünmez halatlarımız... Bu halatlar bir süre sonra değişen yaşayış şeklimiz ve hayatın karşımıza çıkarttıklarıyla kesilmek zorunda kalabilir. Bu da bizde derin bir sarsıntı yaratabilir. O yüzden bu takıntıları önce tespit etmeliyiz sonrasında mutlaka kontrol altına almalıyız. Üstesinden gelemiyorsak mutlaka yardım almalıyız. Geç hiçten iyidir. Sevgiler

1 Nisan 2016 Cuma

Geçinmeye Niyetin Var mı?

Günün Özeti: Tüm iletişimlerin temelinde olan soru... Problem yaşadığınızı düşündüğünüz kişiyle ilgili mutlaka sorun bu soruyu kendinize. Çünkü biriyle geçinmeye niyetin varsa, karşı taraftan ne gelirse gelsin yıpranmıyor insan, çileden çıkmıyor, iç dengesi bozulmuyor. Ama eğer geçinmek, huzurlu bir iletişimde olmak değilse amacınız, kavga ve sorunla besleniyorsanız taraflardan biri havlu atana kadar yiyin birbirinizi. İnanın olan zamanınıza, enerjinize belki sağlığınıza olur. İletişimlerinizi gözden geçirmeli, henüz kördüğüm olmadan her şey, bakış açınızı değiştirmeli ve ona göre davranmalısınız. Hatta problem yaşadığınız kişilere şunu sormaktan çekinmeyin: "Benimle geçinmeye niyetin var mı?" Belki onun da farkındalığının artma zamanı gelmiştir. Geç hiçten iyidir. Sevgiler